Meyve ve Sebze Fiyatlarındaki Artış: Yaz Aylarında Yangın

meyve-ve-sebze-fiyatlarindaki-artis-yaz-aylarinda-yangin-jWlOsbma.jpg

Meyve ve Sebze Fiyatlarındaki Artış: Yazın Yangını

Yaz mevsiminin ortasında, Türkiye’deki meyve ve sebze fiyatları adeta yangın yeri gibi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) temmuz ayı enflasyon verilerine göre, fiyat artışlarının en yüksek olduğu alan yüzde 58 ile sebze ve meyve olarak kaydedildi. Geçen yıl 20 TL’ye satılan biberin kilosu, bu yıl en az 60 TL’den başlıyor. Domatesin kilosu ise 20 liradan başlayıp 60 TL’ye kadar çıkabiliyor. Salatalık, geçen yıl 20 lirayken bu yıl 30 TL’ye, fasulye ise 70 TL’ye satılmakta. Limonun fiyatı ise geçen yıl bu zamanlarda 25 TL iken, bu yıl yüzde 60 artışla 40 TL’ye ulaşmış durumda.

Yurttaş Çaresiz

Yüksek üretim maliyetleri, çiftçilerin topraklarını terk etmesine neden olurken, tüketiciler de tezgahlardaki düşmeyen fiyatlar nedeniyle geçim savaşı vermek zorunda kalıyor. Fiyat artışlarının çarşı pazarda nasıl karşılandığını görmek amacıyla İstanbul Üsküdar’daki semt pazarına göz atıyoruz. 51 yaşındaki emekli Zeynep Hanım, “Eşim ve ben emekliyiz. Toplam 25 bin lira alıyoruz. Pazara yemeklik bir şeyler alayım diye geldim ama bak, pazar arabam boş. Eşim çalışmazsa nasıl geçinelim?” ifadelerini kullanıyor.

Pazarcıların Şikayeti

Yurttaşların yanı sıra, pazarcı esnafı da fiyat artışlarından şikayetçi. Pazarcı Engin Bey, maliyetlerdeki artışları hatırlatarak, “Sebze meyve bol ülkemizde ama maliyetler arttı. Tarladan sadece taşı getirsem maliyeti 17 lira. İşçi maliyetleri yüksek, mazot fiyatı aldı başını gidiyor. Ben nasıl geçen seneki fiyata satayım?” diyor. Diğer bir pazarcı olan İsmet Bey ise şunları ekliyor: “Ben toptancıyım. Tarladan direkt mısırı getiriyorum. 6 taneyi 50 liraya satıyordum, bu yıl 7 taneyi 100 liraya satıyorum. Maliyet çok arttı. Geçen sene 500 liraya işçi götürüyorduk tarlaya, bu sene 1500 liraya işçi bulamıyorum.”

Borsa Gibi Fiyatlar

Sorunun ana nedenlerinden birini esnaf Faruk Bey şöyle açıklıyor: “Ürünlerde bir anda bolluk oluyor, bir anda kıtlık oluyor. Borsa gibiyiz. Örneğin geçen hafta kıvırcığın sandığı 40 TL’ydi, bu hafta 170 lira. Alım gücü düştü, emekli bize kızıyor, ‘Alamıyoruz’ diye. Sorumlusu ben miyim?”

Maliyete Göre Fiyatlar Ucuz

Türkiye Sebzeciler Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Başkanı Ali Karaca, maliyetlere bakılırsa fiyatların ucuz olduğunu belirtiyor. Karaca, “Tarladaki ürünün fiyatından bahsediliyor ama maliyetlere hiç bakılmıyor. İşçi yevmiyeleri arttı. Örneğin, bir kadın işçi akşama kadar 60-70 kilo fasulye topluyor. Tarlada fasulyenin kilosu 20-25 lira. İşçinin maliyeti, mazot fiyatı, nakliye bedeli, belediyeye verilen ücret, Ticaret Bakanlığı’na yapılan mal bildirim bedeli, yevmiyeler, poşet parası da arttı. Kısacası, maliyetlere bakarsanız fiyatlar ucuz kalıyor.” diyor. Fiyatların borsa gibi inip çıkmasına ise, “Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar sıcak bir dönem geçiriyor. Kuraklıktan dolayı birçok ürün zarar gördü.” yorumunu yapıyor.

Üretim İçin Planlama Şart

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, bu yıl fiyatların çok artmadığını, özellikle patates ve soğanın marketlerde bile 15 lira altında olduğunu belirtiyor. “Şunu sorgulamamız lazım; patates ve soğan şu an nasıl bu kadar ucuz olabilir? Üretici bunun altından nasıl kalkacak? Seneye üretici patates soğan ekmeyecek, bu sefer de ürün olmadığı için fiyatlar yükselecek. Üreticilerden bu konuda sürekli şikayet geliyor. Tarlada, bahçede maliyet fiyatına alamıyorlar. Dolayısıyla bazı ürünlerin bir kısmında üretim planlaması şart. Bizde ürün rastgele çıkıyor. Türkiye’nin ihtiyacı nedir? Nerelerde üretilirse doğru olur? Bunun planlaması yapılması lazım. Yoksa her yıl başka ürünü konuşuruz.”

Üreten Kahramandır

Tarlada yaşananlara üreticilerin tepkisi de artıyor. Önceki gün Bursa-İzmir Karayolu’nda “Hükümet istifa” sloganlarıyla düzenlenen eyleme katılan üreticilerden Bulut Kenar, ANKA’ya yaptığı açıklamada, üreticinin en az 20 TL’ye aldığı karpuzun tarlada 1 TL olduğunu söylüyor. Burak Kaya ise satamadıkları ürünü hayvanlara döktüklerini belirterek, “Bu memleketin tarım bakanı var mı? Çiftçiyi görmüyor mu? Nerede oturuyor, bunların görevi ne?” sorularını yöneltiyor. Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar da, “Çiftçi onurunu korumak için ekiyor. Bu şartlar altında eğer Türkiye’deki çiftçi hâlâ üretim yapabiliyorsa, Türkiye’deki çiftçilerin kahraman ilan edilmesi lazım.” diyor.

Exit mobile version