Çelik Sektöründe Durgunluk ve Kriz Senaryoları

celik-sektorunde-durgunluk-ve-kriz-senaryolari-9UnztgmN.jpg

Çelik Sektöründe Durgunluk ve Kriz İhtimali

Asya Piyasaları Uzmanı Süleyman Mete Özbalaban, çelik sektöründe küresel ölçekte yaşanan durgunluğa rağmen, herhangi bir kriz durumunun söz konusu olmadığını vurguladı. Özbalaban, “Sektörün krize girmesi için global bir krizin çıkması gerekiyor. Bunun anlamı, ABD’de konut ve altyapı sektöründe yatırımların durması, Çin’deki konut piyasasındaki resesyonun daha büyük bir krize dönüşmesi ve otomotiv sektörünün üretiminde önemli bir düşüş yaşanmasıdır” dedi.

Çelik sektörü, özellikle Çin kaynaklı dinamikler nedeniyle küresel çapta bir durgunluk riskiyle karşı karşıya. Çin’deki emlak piyasasının da olumsuz etkilenmesi, zayıf talep ve üretimdeki daralma ile birleşerek sektörde büyük bir risk oluşturuyor. Küresel çelik sektörü, daha önce 2008 ve 2015 yıllarında ciddi düşüşlerle karşılaşmıştı. Çinli çelik üreticisi China Baowu Steel Group, potansiyel bir krizin, geçmişteki krizlerden daha şiddetli olabileceği uyarısında bulundu.

Çinli çelik üreticileri, dış pazarlara yönelerek bu yıl kayda değer bir ihracat gerçekleştirmiş olsalar da, diğer ülkelerin kendi sanayilerini korumak amacıyla uyguladıkları gümrük vergileri, engelleri artırmış durumda. Ülkede yeni inşaat başlangıçlarının, 2023 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 39’luk daralmanın ardından 2024’ün ilk yarısında yaklaşık yüzde 24 azalması bekleniyor. Demir cevheri fiyatları ise, yılın en düşük seviyesi olan 93 dolara kadar gerileyerek, 2022’den bu yana en düşük seviyelere indi.

Almanya merkezli dünyanın en büyük çelik üreticilerinden ThyssenKrupp’ın yılın 2. çeyreğinde satışları, 9,6 milyar Euro’dan 9 milyar Euro’ya, siparişleri ise 9,4 milyar Euro’dan 8,4 milyar Euro’ya düştü. Şirket, otomotiv teknolojisi, makine ve inşaat sektöründeki müşteri sayısındaki azalmanın zayıf talebi beraberinde getirdiğini belirtti.

Büyük Firmaların Kârlılık Sorunları

Özbalaban, demir-çelik sektörünün en büyük firmalarının satış ve kârlarının 2024’ün ilk çeyreğinde gerilediğini ifade etti. Dünyanın en büyük demir-çelik üreticisi olan Çin’de arz fazlası oluştuğunu belirten Özbalaban, “Ülkenin ekonomik büyümesinin yavaşlaması ve konut piyasasının resesyonda olması, yurt içi talebi önemli ölçüde azaltıyor” diye konuştu. Özbalaban, şu detayları paylaştı:

  • İnşaat ve altyapı sektörü, demir-çelik tüketiminin yüzde 52’sini oluşturuyor.
  • Yurt içi talep düşmesine rağmen, Çinli şirketler üretimlerini azaltmadı ve oluşan arz fazlasını düşük fiyatlarla ihraç ettiler.
  • Geçen yıl Çin’in çelik ihracatı yüzde 33 arttı ve toplam 95 milyon ton ihracat yaptı; bu rakam, ABD’nin 2022’deki toplam tüketimine eşit.
  • Örneğin, Angang Steel’in yurt içi satışları 2023’te yüzde 15 düşerken, ihracatı yüzde 18 artış gösterdi; buna karşın şirket yaklaşık 449 milyon dolar zarar açıkladı.
  • Çin’in ihracatını en çok artırdığı ülkeler arasında Brezilya, Vietnam, Hindistan, İngiltere, Filipinler ve Türkiye bulunuyor.

Özbalaban, global ekonomideki yüksek faiz ve enflasyon ortamının sanayi üretimi ile konut piyasasına olumsuz etkilerini de dile getirerek, “ABD merkezli çelik üreticisi US Steel, ürün fiyatlarını yüzde 4 artırmasına rağmen, satışları (miktar olarak) yüzde 10 azaldı” açıklamasında bulundu. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin ekonomik büyümesindeki yavaşlamanın da sektörü olumsuz etkilediğini belirtti. Enerji ve demir çelik cevheri fiyatlarının artışı, şirketlerin kâr marjlarını önemli ölçüde düşürüyor.

Gelecek İçin Kriz Senaryoları

Özbalaban, “Çin’in aşırı üretimi ve rekabetçi fiyatları, demir-çelik sektöründe kâr marjlarının düşmesine ve sektörde bir resesyona sebep olsa da, mevcut durumda herhangi bir kriz durumu söz konusu değil” şeklinde konuştu. Özbalaban, sektördeki krizin gelişebilmesi için global bir kriz yaşanması gerektiğini, bunun da ABD’de konut ve altyapı yatırımlarının durması, Çin konut piyasasındaki resesyonun derinleşmesi ve otomotiv sektörünün üretiminde önemli bir azalma ile mümkün olabileceğini kaydetti.

Özbalaban, “Özellikle ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı tarifeler ve tarife dışı engeller, 2024 ve 2025 yıllarında Çin’in ihracatını ve üretimini azaltacaktır. Çin Merkez Bankası, konut sektörüne destek olmak amacıyla ticari bankalar aracılığıyla düşük faizli yeni bir kredi programı başlattı; bu uygulamanın, konut satışlarını ve dolayısıyla demir-çelik tüketimini artırması bekleniyor” dedi. Ayrıca, Yemen kaynaklı saldırıların Süveyş Kanalı’nın kullanımını önemli ölçüde azalttığını, bu nedenle Ümit Burnu’nun tercih edilmesinin navlun fiyatlarını artırdığını aktardı. Navlun fiyatlarındaki artışın, Çin’den Avrupa’ya olan demir-çelik gibi ağır ürünlerin sevkiyatını azaltabileceği öngörülüyor.

Ukrayna’daki savaş koşullarının, üretimin yüzde 15-20 kapasiteye düşmesine neden olduğunu belirten Özbalaban, uygulanan ambargolar ve ticari engeller dolayısıyla diğer önemli bir üretici olan Rusya’nın üretim ve ihracatının da azaldığını vurguladı.

Exit mobile version