Yeni Ekonomi Yönetimi ve Faiz İndirimleri
28 Mayıs 2023 tarihli seçimlerin ardından göreve gelen ekonomi yönetimi, Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonla etkili bir şekilde mücadele edebilmek için geleneksel iktisat politikalarına dönüş yapma kararı aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 8 ay boyunca politika faizini yüzde 50 seviyesinde tutmuşken, bu hafta politika faizlerini 250 baz puan indirme kararı almış ve bu gelişme, önümüzdeki yıl için uygulanacak ekonomi politikaları hakkında endişeleri artırmıştır.
Yatırımcıların endişeli bekleyişleri ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalarla daha da derinleşti. Tofaş Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Bursa 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, “Faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025, bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu adımı atacağız. Bu bizim artık olmazsa olmazımız.” ifadelerini kullanarak dikkatleri üzerine çekti. Bu açıklamalar, son yıllarda Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen ‘Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur’ teorisine dönüş yapılıp yapılmayacağı sorularını gündeme getirdi.
Ekonomistlerin Tepkileri
Erdoğan’ın bu açıklamalarına ilk tepki ekonomist Atilla Yeşilada’dan geldi. Yeşilada, sosyal medya hesabından “Eyvah ki, EYVAHHHH!” şeklinde bir yanıt vererek, durumu eleştirdi. Ayrıca, bu hafta katıldığı Mesele Ekonomi kanalındaki değerlendirmesinde, 2025 yılında TCMB’nin agresif faiz indirimlerine gitmemesi gerektiğini vurguladı. Yeşilada, uluslararası piyasalarda hâlâ “Erdoğan, NAS politikalarına dönüş yapar mı?” endişesinin bulunduğunu belirtti.
Özellikle Türkiye’deki yüksek enflasyonu kontrol altına almak amacıyla Merkez Bankası’nın sert faiz indirimlerine başvurmasının, ekonomiye telafisi mümkün olmayan zararlar verebileceğini ifade eden Yeşilada, bu durumun Türk lirasının değer kaybetmesine ve döviz krizinin yeniden patlak vermesine yol açabileceğini dile getirdi.