Güney Kore’de Siyasi Kriz: Yoon Suk Yeol’un Sorgulanması
Güney Kore’nin görevden uzaklaştırılan Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Çarşamba günü yetkililerin ikinci kez yaptığı ifadeye çağrıya yanıt vermeyerek komite huzuruna çıkmayı reddetti. Yoon, bu ayın başlarında kısa süreliğine yürürlüğe koyduğu sıkıyönetim kararnamesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamındaki ilk çağrıyı da göz ardı etmişti.
Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (CIO) yetkilileri, Yoon’un Noel sabahı saat 10.00’a kadar sorgu için belirlenen saatte azil süreci devam eden Başbakan’ın ofisine gelmediğini bildirdi. CIO yetkilisi, Yonhap haber ajansına yaptığı açıklamada, Yoon’un Çarşamba boyunca ofise gelmesini bekleyeceklerini ancak bir tutuklama emri talep etmeden önce davayı daha fazla incelemeleri gerektiğini dile getirdi.
Ortak soruşturma biriminden bir yetkili, yaptığı açıklamada, saat 18.00 itibarıyla Yoon’dan herhangi bir yanıt almadıklarını ve hukuki temsilcisinin atanmasına ilişkin bir belge de teslim edilmediğini belirtti. Yetkili, birimin durumu gözden geçirerek bir sonraki adımı değerlendireceğini ifade etti. Yoon, 15 Aralık’ta savcıların ayrı bir çağrısını da yanıtsız bırakmıştı.
Sürece Karşı Sessiz Tepki
Yoon’un sorgulara gelmemesi ve ifade vermeyi reddetmesi, muhalefet kanadından sert eleştirilere yol açtı. Muhalif liderler, Yoon’un delil karartma ihtimaline dikkat çekerek tutuklanması yönünde çağrıda bulundu. Yoon, 7 Aralık’ta televizyon aracılığıyla yaptığı açıklamada, sıkıyönetim ilanından sadece dört gün sonra, yasal ve siyasi sorumluluktan kaçmayacağını ifade etmişti.
14 Aralık’ta parlamentoda azledilen Yoon, şimdi Anayasa Mahkemesi’nde görevden alınıp alınmayacağına dair bir yargı süreci ile karşı karşıya. Savcılar, polis ve yolsuzlukla mücadele birimi, Yoon ve diğer yetkililer hakkında isyan, yetkiyi kötüye kullanma ve diğer suçlamalarla ilgili kapsamlı soruşturmalar başlattı. Güney Kore’de isyan, bir devlet başkanının dokunulmazlığının geçerli olmadığı nadir suçlardan biri olarak kabul ediliyor.
Yoon’un uzun süredir dostu ve avukatı Seok Dong-hyeon, Yoon’un sıkıyönetim kararına ilişkin yasal süreçlerde bizzat ifade vermeye istekli olduğunu belirtti. Bu durum, Yoon’un siyasi geleceği ve yargı süreci açısından kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor.