Gana’daki Elektronik Atık Sorunu
Gana’daki elektronik atık hurdalığında çalışan insanlar, içerdikleri değerli metaller, özellikle bakır ve altın gibi, ayrıştırmak için son derece tehlikeli bir yöntem olan ateşi kullanıyorlar. BBC’nin haberine göre, bu ateş hem çevreyi hem de bu zorlu işle uğraşan bireylerin sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
SAĞLIK TEHDİTLERİ BÜYÜYOR
Televizyonlar, bilgisayarlar ve çamaşır makineleri gibi elektronik aletlerin parçaları alevler içinde eritilirken, ortaya çıkan zehirli dumanlar bölge sakinleri için birçok sağlık sorununa yol açıyor. Hurdalıkta çalışan Abdulla Yakubu ve çevrede yaşayan Abiba Alhassan gibi insanlar, artan bu zehirli dumanın etkileriyle mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, özellikle solunum yolu hastalıkları ve cilt problemleri gibi sağlık sorunlarının yaygınlaşmasına neden oluyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELER ATIKLARINI YOLLUYOR
Birleşmiş Milletler raporlarına göre, dünya genelinde elektronik atık sorunu her geçen gün büyümekte. 2022 yılında yaklaşık 62 milyon ton elektronik atık üretildi ve bunun yalnızca %15’i geri dönüştürüldü. Geri kalan atıkların büyük bir kısmı, gelişmiş ülkelerden yoksul ülkelere kaçak yollarla gönderilmektedir. Dünya Gümrük Örgütü verilerine göre, gümrüklerde ele geçirilen atıkların altıda biri elektronik atık kategorisine girmektedir. İtalya’nın Napoli limanındaki yetkililer, kaçakçıların elektronik atıkları gizlemek için değişik yöntemler kullandığını belirtmektedir. Benzer şekilde, İngiltere’deki yetkililer, elektronik atık kaçakçılığında önemli bir artış gözlemlemekte ve bu atıkların çoğunlukla “yeniden kullanılabilir” olarak beyan edildiğini, ancak varış noktalarında yasadışı bir şekilde yakıldığını ifade ediyor.
BASEL SÖZLEŞMESİ ÇÖZÜM OLACAK MI?
Elektronik atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan zehirli duman, insan sağlığı ve çevre için son derece zararlıdır. Bu atıkların gönderildiği ülkelerde geri dönüşüm sürecinin genellikle gayri resmi yollarla gerçekleştirildiğini vurgulayan Dünya Sağlık Örgütü, özellikle kadınlar ve çocukların koruyucu ekipman olmaksızın bu zehirli maddelere maruz kaldığını belirtmektedir. 2025 yılında yürürlüğe girecek olan Basel Sözleşmesi, elektronik atık ticaretindeki kuralları sıkılaştırarak mevcut sorunların çözümüne katkı sağlaması bekleniyor. Ancak, ABD gibi bazı büyük elektronik atık üreticisi ülkelerin bu sözleşmeyi onaylamamış olması, sorunun çözümünü zorlaştırıyor.