Rusya ve Kuzey Kore Savunma Anlaşması: Jeopolitik Gelişmeler ve İlişkiler

rusya-ve-kuzey-kore-savunma-anlasmasi-jeopolitik-gelismeler-ve-iliskiler-cd2ILUeI.jpg

Geçtiğimiz hafta Vladimir Putin’in Pyongyang ziyaretinde imzalanan ikili savunma anlaşması, Batı dünyasında endişeyle karşılandı. Anlaşmaya göre iki ülkenin işgal edilmesi durumunda birbirlerine askeri destek sağlayabilecekleri belirtiliyor. Bu anlaşma, sadece doğrudan işgal durumunu değil, birçok jeopolitik gelişmenin de habercisi olabilir.

Ukrayna Savaşı ve Koreli İlişkileri

Ukrayna savaşının başından bu yana iki Kore’nin de savaşla yakından alakalı olduğu biliniyor. ABD, yıpratma savaşının ihtiyaç duyduğu top mermilerini öncelikle Güney Kore‘den temin ediyordu. Benzer şekilde, Kuzey Kore de Rusya’ya top mermisi tedarik ederek Ukrayna’ya dolaylı destek sağlıyordu. Bu durum, Kore savaşından kalma mühimmat stoklarının stratejik önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Ukrayna Savaşı’nın tüketici doğası ve Rusya’nın askeri ihtiyaçları göz önüne alındığında, iki ülkenin aldığı mühimmat desteğinin olağan olduğu söylenebilir. Ancak, savunma paktının imzalanması durumu bir adım öteye taşıyor ve Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ilişkileri derinleştiriyor.

Rusya’nın Ukrayna’daki kontrol ettiği bölgeler ve Ukrayna’nın bu bölgelere düzenlediği saldırılar, Kuzey Kore’nin Rusya’ya askeri destek sağlama ihtiyacını ortaya çıkarabilir. Rusya’nın askeri gücünü artırması ve olası zayiatları karşılayabilmesi için Kuzey Kore’nin desteği hayati önem taşıyabilir.

Pyongyang İçin Fırsatlar ve Endişeler

Bu savunma paktı, Kuzey Kore için büyük bir fırsat oluşturdu. Uzun yıllardır Batı’nın ağır yaptırımları altında olan Kuzey Kore, şimdi Rusya ile olan bu anlaşma sayesinde yaptırımların etkisini azaltabilir ve kilit sanayi ürünleri için ihtiyaç duyduğu parçalara ulaşabilir.

Batı yaptırımlarına karşı oluşan bu ittifakın genişlemesi endişe yaratabilir. İran’ın Rusya’ya verdiği destek ve Çin’in benzer bir tutum alması, yeni bir askeri ittifakın doğmasına yol açabilir. Bu durum, NATO’ya rakip bir yapı oluşturarak küresel dengeyi değiştirebilir.

Ancak şu an için bu senaryoların erken olduğunu belirtmek gerekir. İran’da hala Batı ile nükleer anlaşmaya dönülebileceği umudu varken, Çin ekonomik ilişkilerini koruma eğilimindedir. Ancak, Tayvan gibi hassas bir konuda tansiyon yükselirse, bambaşka senaryolar gündeme gelebilir.

Exit mobile version