Rus arabuluculuğunun, hem güvenlik hem ekonomik alanda önemli gelişmelere yol açtığı belirtiliyor. Önhon’a göre, Irak, Türkiye ve Suriye’nin terör örgütleri PKK/YPG ve IŞİD ile mücadele gibi ortak konuları bulunmaktadır. Ayrıca, Önhon İran’ın Türk-Suriye yakınlaşmasını desteklemekte tereddüt edebileceğini vurgulamaktadır.
Önhon, Türkiye’nin Suriye ile ilgili güvenlik ve sığınmacı sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Özellikle, Türkiye’deki 3 milyondan fazla Suriyeli sığınmacının varlığı, hükümeti açık kapı politikası nedeniyle eleştiriye maruz bırakmaktadır.
Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü konusunda Ankara’nın Esad’la görüşmeyi düşündüğünü belirten Önhon, Esad’ın bu durumu kendi lehine kullanabileceğini ifade ediyor. Türkiye ve Suriye, terör örgütü YPG’nin faaliyetleri konusunda benzer endişeleri paylaşmaktadır.
‘Suriye Krizi Henüz Bitmiş Değil’
Suriye’nin geleceğinin belirsiz olduğunu belirten Önhon, ABD seçimlerinin de durumu etkileyebileceğini söylüyor. Donald Trump’ın Suriye’den çekilme eğiliminde olduğunu belirten Önhon, Suriye krizinin henüz sona ermediğini ve iç savaşın yeniden başlama ihtimalinin olduğunu vurguluyor.
Türkiye, İran, ABD, Rusya ve diğer aktörlerin Suriye’nin geleceğini şekillendirmede önemli rol oynadığını ifade eden Önhon, Esad’ın BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararını uygulayıp uygulamayacağının belirleyici olacağını söylüyor. Esad’ın liderlik pozisyonunu koruduğunu ancak yönetim tarzını değiştirmediğini belirten Önhon, Esad’ın geleceği konusunda belirsizliklerin olduğunu dile getiriyor.