Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskınlar ve İsrail Politikaları

mescid-i-aksaya-yonelik-baskinlar-ve-israil-politikalari-R5kH8WeV.jpg

Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskınlar Üzerine Açıklamalar

Başbakanlık Basın Ofisi, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlarla ilgili önemli bir açıklama yaptı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa’ya dair politikaların yalnızca başbakan ve hükümet tarafından belirlendiğini vurgulayarak, “Tapınak Dağı’nda (Mescid-i Aksa) hiçbir bakanın -Ulusal Güvenlik Bakanı ya da başka bir bakanın- özel bir politikası yoktur. Bu, İsrail’in bütün hükümetlerinde böyle olmuştur.” ifadelerini kullandı. Netanyahu, Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların “statükodan sapma” olduğunu belirterek, ülkesinin bu alandaki politikasının değişmediğini ve değişmeyeceğini savundu.

Bugün sabah saatlerinden itibaren, Filistin topraklarını işgal eden İsrailliler, büyük gruplar halinde, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişti. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden yapılan açıklamada, bu baskına yaklaşık 2250 fanatik Yahudi’nin katıldığı bildirildi. Mescid-i Aksa’da bazı fanatiklerin, yere kapanarak Talmudik ritüeller gerçekleştirdiği gözlemlendi. Aynı zamanda bu grup, Aksa avlusunda dolaşırken çeşitli sloganlar atıp marşlar söylemişti.

Aksa’dan paylaştığı görüntülü mesajında İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, “Buranın idaresi ve egemenliğiyle ilgili büyük gelişmeler var. Yahudilerin burada ibadet ettiği görülüyor. Daha önce söylediğim gibi politikamız burada (Yahudi) ibadete izin vermek.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Filistin topraklarını işgal eden İsrailli gruplar, Yahudilerin matem ve oruç günü olan Tisha B’Av nedeniyle Harem-i Şerif’e geniş çaplı baskın düzenleme çağrısında bulunmuştu.

Ben-Gvir’in Açıklamaları ve Statüko Tartışmaları

Filistin karşıtı söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, geçen ay Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında Yahudilerin Mescid-i Aksa’da dua etmesine izin verildiğini öne sürmüştü. Ancak İsrail Başbakanlık Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada Ben-Gvir’in bu ifadelerine karşı çıkarak, Harem-i Şerif’teki statükonun değişmediğini belirtti. Yahudilerin dini gün ve bayramlarında Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarda ciddi bir artış gözlemleniyor.

Dün, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde birçok İsrailli, Mescid-i Aksa’nın dışındaki duvarların çevresinde İsrail bayrakları açarak “gösteri” yaptı ve Müslüman mahallelerine kadar uzanan bir eylem gerçekleştirdi. İşgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor ve bu durum, bölgedeki dinamiklerin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Mescid-i Aksa’nın Tarihi ve Mevcut Durumu

Yahudiler, Mescid-i Aksa’nın altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla çeşitli kazı çalışmaları gerçekleştiriyor ve burada kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor. Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesi, Filistin topraklarında birkaç yıl süren “ikinci intifada”nın ilk kıvılcımını ateşlemişti.

Ürdün, 1994’te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor. Ayrıca, 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan bir anlaşma ile Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verilmiştir. Bu anlaşmalara göre, Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır.

Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin izni dahilinde Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden Yahudiler, 2003’ten bu yana Vakıflar İdaresi’nin egemenliğini ihlal eden İsrail’in tek taraflı kararları çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor. İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarının ise sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu savunsa da, fanatik Yahudi yerleşimcilerin Aksa’ya düzenledikleri baskınlar sırasında dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça haber bültenlerine yansıyor.

Exit mobile version