İsrail’in Suriye’deki 250 Hedefi Vurması: Gerçek Amaç İşgal mi?

israilin-suriyedeki-250-hedefi-vurmasi-gercek-amac-isgal-mi-rbzQKcHC.jpg

İsrail Ordusunun Suriye’ye Düzenlediği Tarihi Hava Saldırıları

İsrail ordusu, Suriye’de Beşar Esad rejiminin çöküşünün ardından tarihin en büyük hava saldırılarından birini gerçekleştirdi. Ordu, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde 250’den fazla hedefin vurulduğunu duyurdu. Bu kapsamda, Esad rejimine ait askeri üsler, savaş uçakları, karadan-havaya füze sistemleri, silah depoları ve üretim tesisleri hedef alındı.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, bu operasyonun 50 yıl sonra Suriye’deki tüm hava üslerini kapsayan bir ilk olduğu belirtildi. Yedioth Ahronoth gazetesi, İsrail’in Esad rejiminin çöküşünden doğan fırsatı değerlendirerek Suriye’nin stratejik askeri altyapısını yok etmeye yönelik bir plan izlediğini vurguladı. Saldırılar, başkent Şam, Humus, Hama ve Dera gibi büyük şehirleri de etkiledi.

Görgü tanıkları, saldırıların şiddeti nedeniyle bölgede ciddi sarsıntıların meydana geldiğini aktardı. Diğer yandan, Lübnan merkezli Al-Mayadeen haber ajansının yerel kaynaklara dayandırdığı bilgiye göre, Suriye’nin batısındaki Arna, Baqasem, Al-Rayma, Qalaat Jandal, Hina, Al-Hussainiya ve Jiata Al-Khashab kasabaları İsrail tarafından işgal edildi. İsrail tanklarının, başkent Şam’ın yalnızca üç kilometre uzağında görüldüğü bildirildi.

Güvenlik mi, İşgal mi?

Saldırılarda yüzlerce savaş uçağı ve insansız hava aracının kullanıldığı, yaklaşık 300 hedefin vurulduğu kaydedildi. İsrail, bu eylemlerle ‘muhalif rejimin askeri varlığını yok etmeyi’ amaçladığını ifade etti. Ayrıca, Golan Tepeleri’nin Suriye tarafında da işgal gerçekleştirilerek burada bir tampon bölge oluşturuldu. Başbakan Binyamin Netanyahu, bu eylemin “güvenlik gerekçesiyle geçici olduğunu” açıklarken, daha sonra Golan Tepeleri’nin “sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacağını” öne sürdü.

Netanyahu, “Bugün herkes Golan’daki varlığımızın, Golan’ın eteklerinde değil, oradaki varlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyor” şeklinde konuştu. İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığının ülkenin “güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını” iddia etti. Ayrıca, İsrail Savunma Bakanlığı, asker ve zırhlı araçların tampon bölgeye konuşlandığını gösteren çeşitli görseller yayımladı.

YPG/PKK Detayı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail’in Golan Tepeleri’nde yürüttüğü operasyonların ortaya çıkan güvenlik boşluğuna bir yanıt olarak değerlendirildiğini belirtti. Miller, “Suriye ordusunun mevzilerini terk etmesi terörist örgütler için bir boşluk yarattı ve bu da İsrail’i tehdit ediyor,” dedi. Ancak Miller, İsrail’in hareketlerinin geçici olduğunu vurguladı ve 1974’te varılan Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması’na olan desteklerini yineledi.

Bölge ülkeleri, İsrail’in askeri hamlelerini kınadı. Ancak ABD, İsrail’in güvenlik kaygılarını meşru bulduklarını ifade etti. Miller, “Bölgede istikrar sağlanması tüm tarafların çıkarına olacaktır,” şeklinde konuştu. ABD, ayrıca Suriye’nin kuzeyindeki YPG/PKK’ya bağlı SDG ile iş birliğini mümkün kıldığını açıkladı. Miller, YPG/PKK’ya bağlı SDG’yi IŞİD’e karşı “hayati bir ortak” olarak nitelendirerek, “SDG’ye desteğimizde bir değişiklik olmadı,” dedi. Ancak bu iş birliği, Türkiye’nin uzun süredir eleştirdiği bir politika olarak bölgedeki gerilimleri artırmaya devam ediyor.

Exit mobile version