İsrail’in Gazze’ye Yönelik Saldırıları Devam Ediyor
İsrail, Gazze Şeridi’nde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi’nin bahçesini hedef alarak gerçekleştirdiği saldırılarla sivil hayatı tehdit etmeye devam ediyor. Bu saldırı sonucu meydana gelen yangınlar, birçok sivilin, özellikle kadın ve çocukların, acımasızca can verdiğini gözler önüne serdi. Filistin Sağlık Örgütü’nden alınan bilgilere göre, bu saldırıda dört kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın aktardığına göre, İsrail ordusu, Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesindeki çadırları bombalamıştır. Bu saldırı, hastaneye sığınan sivillerin yaşamını tehdit eden korkunç bir olay olarak kayıtlara geçti.
İnsanlar Canlı Canlı Yandı
Hastaneye yapılan bu acımasız saldırı sonucunda, sivillerin hastane bahçesine kurduğu birçok çadır alev aldı. Yangın sırasında uykuda olan bazı siviller alevlere kapılarak kurtulma şansı bulamadı. İsrail saldırısının ardından, alevlerin çadırlar arasında hızla yayıldığı gözlemlendi.
WAFA’ya konuşan Aksa Şehitleri Hastanesi yetkilileri, ‘İsrail’in çadırlara yönelik saldırısı sonucunda’ çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını duyurdu. Hastanenin yaralılarla dolup taştığı ifade edildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, hastane yerleşkesindeki yangında bazı kişilerin alevler içinde kaldığı ve çığlıkların duyulduğu anlar yer aldı.
Sağlık Sistemi Hedef Alınıyor
İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda, yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere toplamda 42 bin 227 Filistinli hayatını kaybetti, 98 bin 464 kişi ise yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları sistematik bir şekilde hedef alınıyor, bu da sivil altyapının tahrip olmasına neden oluyor.
Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletler’in yürüttüğü bir soruşturma, İsrail’in Gazze’deki sağlık sistemini kasten hedef aldığı ve yok ettiği sonucuna ulaşmış, bu durum uluslararası hukuk açısından bir ‘savaş suçu’ olarak tanımlanmıştır. Ancak İsrailli yetkililer, bu soruşturmayı yöneten BM komitesini antisemitizmle suçlamaktan geri kalmamıştır.