Almanya’da Aşırı Sağın Yükselişi: AfD’nin Seçim Başarısı
Almanya için Alternatif (AfD) partisinin, Thüringen eyaletindeki seçimlerde 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’da eyalet meclisi seçimlerini kazanan ilk aşırı sağ parti olması, ülkede önemli bir etki yarattı. Milliyetçi, göç karşıtı politikalar güden ve Rusya’yı destekleyen AfD, Saksonya’daki seçimlerde de muhafazakar partilerin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu sonuçlar, Almanya’daki siyasi dengeleri sarsarak, doğu ve batı arasında yeniden bir bölünme yaşandığına dair yorumları da beraberinde getirdi.
İngiliz Guardian gazetesinden Philip Oltermann’ın analizine göre, 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasından 35 yıl sonra, Almanya’da doğu ve batı arasındaki ayrım, son seçimlerle daha da belirginleşti. AfD’nin özellikle Eski Doğu Almanya bölgelerinde yaşadığı yükseliş, dikkat çekici bir olgu olarak öne çıkıyor. Thüringen’de birinci parti konumuna gelen AfD’nin lideri Björn Höcke ile şu anda hiçbir parti koalisyona yanaşmıyor.
Thüringen’de Aşırı Sağa Karşı Gösteriler
İlk sonuçların açıklanmasının ardından Thüringen’de aşırı sağa karşı protesto gösterileri düzenlendi. Bu durum, toplumda artan rahatsızlığın bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Merkez Partilere Güven Zayıflıyor
Başkent Berlin’e yakın Brandenburg eyaletinde de AfD’nin bu ayki seçimlerde en güçlü parti olması bekleniyor. Almanya siyasetinde kalıcı etkileri olması muhtemel bu seçim sonuçları, merkez sağ ve sol partilere olan güvenin giderek azaldığını gösteriyor. Özellikle doğu bölgelerinde aşırı sağın yükselişinde, bu bölgelerin ekonomik olarak batının gerisinde kalmasının önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
- Doğu Almanya’da işsizlik oranları batıya göre daha yüksek.
- Doğu’daki nüfusun yaş ortalaması daha yüksek, bu da aşırı sağı destekleyen bir diğer faktör.
- Son yıllarda Tesla ve Intel gibi uluslararası şirketlerin açtığı fabrikalar, doğu eyaletlerinin ekonomik yapısını hızla güçlendiriyor.
Ayrıca, bu yılın başında yapılan anketlerde, Olaf Scholz hükümetinin kendilerini önemsemediğini düşünen bireylerin oranı doğuda yüzde 19, batıda ise yüzde 8 olarak kaydedildi. Uzun yıllar boyunca komünistlerin iktidarda olduğu Doğu Almanya’da, demokrasiye duyulan güvenin zayıf olması da aşırı sağa olan desteği artıran bir başka etken olarak görülmekte. Almanya’da genel seçimlere bir yıl kala gerçekleşen bu eyalet seçimleri, Başbakan Scholz’un koalisyon hükümetini sarsarken, ülkede iç çatışmaların daha da derinleşmesine yol açabilir.