ABD’nin Geleceğini Şekillendirenler: Başkanlık Seçiminde Kritik Eyaletlere Dikkat!

abdnin-gelecegini-sekillendirenler-baskanlik-seciminde-kritik-eyaletlere-dikkat-mdWZ4Qj1.jpg

Amerikan Başkanlık Seçimi: 2024’te Gözler Salıncak Eyaletlerde

Amerikan halkı, 60. başkanlık seçimi için 5 Kasım’da sandık başına gitmeye hazırlanırken, Demokrasi adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçi aday Donald Trump arasındaki mücadele heyecanla devam ediyor. Bu kıyasıya rekabette, “salıncak eyaletler” ya da “kritik eyaletler” olarak bilinen 7 eyaletin sonuçları büyük önem taşıyor. Bu eyaletler, bazı seçimlerde Demokrat adayları, bazılarında ise Cumhuriyetçi adayları desteklemesi nedeniyle, seçim sonuçlarının belirleyicisi konumundalar. Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pennsylvania, Kuzey Carolina ve Georgia gibi eyaletlerdeki seçmenlerin tercihleri, 5 Kasım’da ABD’nin yeni başkanının kim olacağını belirleyecek.

Neden Kritik Eyaletler?

ABD’deki bazı eyaletlerin seçimlerin sonucunu belirlemede etkili olmasının arkasında, Seçiciler Kurulu (Electoral College) adı verilen seçim sistemi yatıyor. Bu sistemde, Amerikalı seçmenler başkan adayını doğrudan değil, oy verdikleri delegeler aracılığıyla seçiyor. Toplamda 538 delegenin yarısından fazlasını, yani 270 delegeyi kazanan aday, başkanlık seçimlerini kazanmış oluyor. Bu sistemin bir diğer ilginç yönü, bir eyalette rakibinden sadece 1 oy fazla alan adayın o eyaletin tüm delegelerini kazanmasıdır (winner-take-all). Eyaletlerin nüfusuna göre dağıtılmış delegeler, seçmenlerin destekledikleri adayı temsilen bu delegelere oy vermesiyle sonuçlanıyor.

Örneğin, California’nın 54, Texas’ın 40, Florida’nın 30 ve New York’un 28 delegesi bulunuyor. Ancak, bu eyaletlerin delege sayısı yüksek olmasına rağmen, uzun yıllardır devam eden parti eğilimleri nedeniyle seçim sonuçlarına etkileri azalmış durumda. California ve New York, uzun süredir Demokrat eğilimli iken, Texas ve Florida Cumhuriyetçi kimlikleriyle biliniyor. Diğer taraftan, Pennsylvania, Georgia, Wisconsin ve Michigan gibi eyaletler ise her seçimde farklı bir adaya oy verebilecek seçmen kitleleri barındırıyor ve bu durum, seçim sonuçlarına doğrudan etki ediyor.

2020 yılında yapılan son nüfus sayımına göre güncellenen delege sayılarına göre, Arizona’nın 11, Nevada’nın 6, Wisconsin’ın 10, Michigan’ın 15, Pennsylvania’nın 19, Kuzey Carolina’nın 16 ve Georgia’nın ise 16 delegesi bulunuyor. Örneğin, Pennsylvania, Kuzey Carolina ve Michigan’ı kazanan bir aday, sadece bu eyaletlerden 50 delegeyi kazanmış olacak. Bu nedenle, bu eyaletlerden 4’ünü kaybeden bir adayın seçimleri kazanma olasılığı oldukça düşük. 2016 yılında Trump, rakibi Hillary Clinton’dan daha az oy almasına rağmen, kritik eyaletlerdeki başarısıyla 304 delege kazanarak seçimi kazanmıştı.

Kritik Eyaletlerdeki Son Durum

ABD Başkanı Joe Biden’ın 21 Temmuz’da yarıştan çekilmesi ve yerine Harris’i aday göstermesiyle, hem ülke genelindeki anketlerde hem de kritik eyaletlerde Trump, Biden’ın önünde görünmeye başladı. Söz konusu tarihte, kritik eyaletlerde Biden’ın oy oranı yüzde 42,3 iken, rakibi Trump yüzde 46,7 oranında destek buluyordu.

Biden’ın yarıştan çekilmesi sonrası hızlı bir şekilde Trump ile rekabeti artıran Harris, günümüzde kritik eyaletlerde yapılan anketlerde yüzde 47,3’lük oy oranına ulaşarak Trump ile neredeyse eşitlenmiş durumda. Real Clear Politics (RCP) adlı platformun verilerine göre, Trump, 7 kritik eyaletin 5’inde yüzde 1’in altında bir farkla Harris’in önünde yer alıyor. 22-27 Ağustos tarihleri arasında yapılan 14 ülke genelinde anketin ortalamasına göre, Harris yüzde 48,4, Trump ise yüzde 46,9 oy oranına sahip. Kritik eyaletlere daha yakından bakıldığında ise şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

  • Arizona: Trump %47,3, Harris %46,8
  • Nevada: Trump %47,4, Harris %46
  • Wisconsin: Trump %47,6, Harris %48,6
  • Michigan: Trump %46,5, Harris %48,5
  • Pennsylvania: Trump %47,7, Harris %47,5
  • Kuzey Carolina: Trump %47,2, Harris %46,3
  • Georgia: Trump %48,1, Harris %47,1

Söz konusu 7 salıncak eyaletin güncel anket ortalamalarına bakıldığında, Trump’ın %47,4, Harris’in ise %47,3 düzeyinde destek bulduğu görülüyor. Biden-Trump eşleşmesinde, tüm bu eyaletlerde Biden’ın önünde bulunan Trump ile Harris arasındaki farkın neredeyse sıfıra inmesi, Demokrat ve Cumhuriyetçi seçmenler arasında kora kor bir başkanlık yarışı yaşanacağına işaret ediyor.

Geçmiş Seçimlerin Etkisi

2024 başkanlık seçimlerinin kendine özgü dinamikleri olmakla birlikte birçok uzman, 2016 ve 2020 seçim sonuçlarındaki değişimlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapmaya çalışıyor. 2020 seçimlerinin sonucuna en fazla etki eden eyaletlerden biri olan Pennsylvania’da, 2016 yılında Trump az bir farkla kazanırken, 2020 yılında Biden’a net bir şekilde kaybetti. Georgia’da ise 2016’da kazanan Trump, 2020 seçimlerinde Biden’a az bir farkla yenildi. Wisconsin ve Michigan gibi mavi yakalı işçilerin yoğun olduğu eyaletlerde de benzer bir durum yaşandı; Trump, 2016’da kazandığı bu eyaletleri 2020’de Biden’a kaybetti.

Ayrıca, 2016’da Trump’ın kazandığı Arizona, 2020’de Biden’a kaybetti. Nevada’da ise 2016’da Hillary Clinton kazanırken, 2020’de Biden rakibi Trump’ı geride bıraktı. 2016’daki seçimlerde Trump’ın kazandığı Kuzey Carolina, 2020’de de Cumhuriyetçi kimliğini korudu.

Seçim Dinamikleri: Ekonomi, Kürtaj ve Gazze Krizi

Ülke genelindeki anketler, enflasyon ve ekonomik sorunlar, kürtajla ilgili tartışmalar ve sınır güvenliği konularının seçmenler için ana başlıklar olduğunu gösteriyor. Bunun yanı sıra, ABD’nin Gazze politikası da önemli bir gündem maddesi haline geldi. Özellikle Amerikalı Müslümanlar ve Arapların yoğun olduğu Michigan eyaleti, 15 delegesi ile dikkat çekiyor. Biden’ın Gazze politikasına yönelik eleştiriler, “bağımsız” (uncommitted) seçmenlerin sayısının artmasına yol açtı. Bu seçmenler, Biden’a oy vermek istemediklerini dile getirirken, Trump’ı da alternatif olarak görmüyorlar. Bu nedenle, ya 3. bir yol bulmak ya da İsrail politikalarının değişmesi durumunda Harris’e oy vermek üzerine bir yaklaşım benimsiyorlar.

2000 yılından bu yana yapılan tüm seçimlerde, 2016 hariç, çok ufak farklarla Demokratların kazandığı kritik eyaletlerden biri olan Wisconsin’de Trump, 8 yıl önce beklenmedik bir başarı yakalamıştı. Ekonomi, bu eyaletteki seçmenlerin en önemli gündemi. 2020’de Demokratların Biden aracılığıyla yeniden kazandığı bu eyaletteki tüm göstergeler, Trump ile Harris arasında Demokratlar lehine %1’den küçük bir marj olduğunu gösteriyor. Ekonomi ve kürtajla ilgili tartışmaların yoğun olduğu Pennsylvania’da da son iki seçimde (2016’da Trump, 2020’de Biden) kazanan aday %1’den düşük bir farkla başarı elde etti. Uzmanlar, bu eyaletin seçim dinamiklerini yakından takip ederken, Demokrat ve Cumhuriyetçi seçmen sayısının birbirine bu kadar yakın olduğu az sayıda eyalet olduğunu vurguluyor. Özellikle seçim sonuçlarının mahkemeye taşındığı Georgia, 2024 seçimlerinin anahtar eyaletlerinden biri olarak öne çıkıyor. Son dönemde Cumhuriyetçi eğilimin arttığı bu eyalette, 2016’da rahatça kazanan Trump, 2020’de Biden’a %0,3’lük bir farkla kaybetmişti. Bu da seçimlerin ne denli rekabetçi olacağını gösteriyor.

Exit mobile version