Yasemin Gündoğdu’nun Hapis Cezası ve Yeni Projeleri
Almanya’nın Bremen Kenti’nde gerçekleşen büyük soygun olayı, 8.2 milyon Euro değerindeki parayı çalarak Türkiye’ye kaçan Yasemin Gündoğdu’nun duruşmasıyla devam etti. Gündoğdu, önceki günkü duruşmada 6 yıl 9 ay hapse çarptırıldı. Mahkeme, çalınan paranın geri ödenmesi konusunda da karar verdi; Yasemin’in, 2170 Euro taksitle ödemesine hükmedildi.
Bunun yanı sıra, Yasemin’in kariyerinde önemli bir gelişme yaşandı. Dizi ve film projeleriyle gündeme gelen Gündoğdu, yeni anlaşmalar imzaladı. Para nakil aracını soyan ve 8.2 milyon Euro ile 1033 gün boyunca Türkiye’de, Bodrum ve Çeşme gibi tatil bölgelerinde saklanan Gündoğdu’nun yargı süreci sona erdi.
“Sadece 25 Bin Euro Aldım”
Mahkemeye kelepçeli olarak getirilen Yasemin Gündoğdu (32), çaldığı 8.2 milyon Euro’dan yalnızca 25 bin Euro aldığını, geri kalan paranın Türkiye’deki çete lideri Yiğit T. ve ekibine gittiğini savundu. Ancak tüm bu açıklamalarına rağmen, 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Netflix’e Dizi Oyuncusu Olacak
Leipzig merkezli “Zeit der Freiheit GmbH” isimli bir televizyon programı yapımcısından, Netflix veya Amazon için oyunculuk teklifi alan Yasemin, aylık brüt 3200 Euro ile bir anlaşma imzaladı. Hapse girecek olan Gündoğdu’nun, dışarı çıkma izni olduğu dönemlerde çekimlere katılacağı düşünülüyor. Çekimlerin, önümüzdeki yılın ilkbaharında başlaması planlanıyor. Yasemin’in avukatı, iki tarafın da çekimler için anlaştığını duyurdu.
Her Ay 30 Euro ile Geçinecek
Yasemin’in eline net olarak 2200 Euro geçeceği hesaplandı ve bunun 2170 Euro’sunun, soygun gerçekleştirdiği para taşıma şirketine ödenmesine hükmedildi. Ödenecek tazminatın toplam miktarı henüz netleşmemişken, Yasemin’in maaşından her ay sadece 30 Euro kalacak. Eğer 8.2 milyon Euro tahsil edilebilirse, bu ödeme süreci 300 yıl sürecek.
Yasemin, Kelepçeli Olarak Mahkemeye Getirildi ve 6 Yıl 9 Ay Ceza Aldı
Bremen’deki duruşmalara lüks marka gözlükler ve şık elbiselerle katılan Yasemin, karar duruşmasında da son derece bakımlı görünüyordu. Mahkemede, olayların başlangıçta şaka gibi göründüğünü, ancak sonrasında durumu ciddiye almak zorunda kaldığını belirtti. Soygun ve kaçış sürecinde önce bir arkadaşının, ardından da çetenin devreye girdiğini, Türkiye’de ise baskı ve şiddetle karşılaştığını ifade etti.