Jyoti Bansal’ın Cisco ile Anlaşması ve Sonrası
2017 yılında Cisco ile yaptığı anlaşma, yüzlerce çalışanını zenginleştirmekle kalmadı, aynı zamanda Jyoti Bansal için de unutulmaz bir deneyim haline geldi. CNBC’ye verdiği röportajda, bu günü “en üzücü gün” olarak tanımlayarak, pişmanlık duyduğunu dile getirdi. Hindistan’ın Rajasthan bölgesinde doğan Bansal, uzun yıllar boyunca girişimci olma hayalini besledi. Yeşil Kart alana kadar sekiz yıl boyunca Silikon Vadisi’nde yazılım mühendisi olarak çalıştı ve ardından yazılım uygulama hatalarını gidermeye yönelik araçlar geliştiren kendi şirketi AppDynamics’i kurdu. Bansal, bu süreçte, “AppDynamics’i başlattığımda finansal bir sonuç düşünmedim. Sadece bu sorunun çözülmesi gerektiğine inanıyordum.” şeklinde ifadelerde bulundu.
“SATIŞ SONRASI ÜZGÜN VE DEPRESİFTİM”
Cisco’ya satış gerçekleştirdikten sonra, Bansal işine devam etmediğini ve aslında “çok daha büyük” bir şirket olabileceğini fark etti. Bu durum, onu odaklanacağı büyük bir sorun olmadan amaçsız hissettirdi. Altı ay boyunca dünyayı dolaştıktan sonra, yazılım geliştiricileri için araçlar üreten Harness adlı San Francisco merkezli yeni bir girişim başlattı. Bansal, şirketinin 2022’deki değerinin 3,7 milyar dolar olduğunu ve bu miktarın AppDynamics’i sattığı değerle aynı olduğunu belirtti. Bugün, kendi girişimi için benzer bir teklif alsa muhtemelen bunu reddedeceğini ifade eden Bansal, CNBC Make It’e verdiği demeçte, San Francisco’daki ofislerinde “çok mutlu bir kutlamanın” ardından eve dönerken “üzgün ve depresif” hissettiğini şu sözlerle açıkladı: “Hayatımın dokuz yılını inşa ettiğim şeye adadım. Aniden, bir bölümün sonu geldi. Şirketinizi satmanın tatlı ve acı yönleri var. Birçok yönden harika bir sonuç elde ettik, fakat aynı zamanda bir bölümün ya da bir kitabın sonunu da yaşıyoruz. Biraz kaybolmuş hissettim.”
Bansal, Cisco’nun “sürpriz” teklifini değerlendirmeden önce göz önünde bulundurduğu en önemli faktörleri ise şöyle sıraladı:
- Birinci faktör: Cisco gibi daha büyük bir platformun ve onların müşteri tabanının yanı sıra pazarın parçası olabilme imkanıydı.
- İkinci faktör: Çalışanların ne tür bir ev sahibi olduğuydu.
- Üçüncü faktör: Hissedarlar – kurucular, yatırımcılar ve çalışanlar – için doğru bir adım olup olmadığıydı.
Sonuç olarak, “Kabul ettiğimiz son teklifte, bir milyon dolardan fazla kazanan yaklaşık 400 çalışanımız vardı. 5 milyon doların üzerinde getirisi olan düzinelerce çalışanımız da mevcut.” dedi.