19-23 Temmuz 2023 tarihleri arasında Bulgaristan’da düzenlenen U23 Dünya Şampiyonası’na katılan Milli kürekçi Elis Özbay, hafif kilo kadınlar tek çifte kategorisinde dünya şampiyonu olarak altın madalyayı Türkiye’ye getirmeyi başardı.
Özbay’ın ilk başarısı bu değil, İtalya’da düzenlenen 2022-U23 Dünya Şampiyonası’nda hafif kilo tek çifte A finalinde gümüş madalyanın; Belçika’da düzenlenen 2022-U23 Avrupa Şampiyonası’nda, hafif kilo tek çiftede altın madalyanın da sahibi. Elis Özbay, kürek sporuna dair merak edilenleri ve şampiyonluk yolculuğunu Haber Dönüşüm okurları için anlattı.
Spora olan ilginiz nasıl başladı?
Küçük yaştan itibaren hareketli bir çocukluğum olmuş. Annem de bu hareketliliğimi spora yönlendirerek kendince bir çözüm bulmuş.
Kürek sporuyla tanışma hikâyeniz nedir?
Kürek sporuna başlamadan önce birçok spor branşı ile uğraştım. Aralarından en uzun soluklusu voleybol diyebilirim. Yaklaşık altı sene voleybol oynadım. Voleyboldan kürek branşına çok ani bir geçişim oldu. Voleybol oynadığım dönemlerde beden eğitimi öğretmenimin önerisiyle kürekle tanıştım. Öğretmenimin boy ve fizik olarak kürekte benim gibi kadın sporcuların sayıca az olduğunu ve bu nedenle önümün açık olduğunu söylemesiyle kürek sporuna başladım.
Kürek antrenmanlarına/tekneye inmeye başlamanız ile milli takıma kabul edilmeniz arasında yalnızca birkaç ay var. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?
Kafama koyduğum çoğu şeyi -önüme ne engel çıkarsa çıksın ya da bana ne söylenirse söylensin- yapmaya devam eden bir yapım var. Küreğe başladığımda da, “yapamazsın, neden voleybol değil de kürek” diyen takım arkadaşlarım olmuştu ve onların bu konuşmaları beni çok hırslandırıp hedeflerime daha kolay ulaşmama sebep oldu.
Bu sporda milli takıma seçilme süreçleri nasıl işliyor?
Yıl içerisinde kış sezonunda üç yaz sezonunda ise iki tane milli takım testimiz oluyor. Bu testlerde istenilen başarıyı yakaladığımızda milli takıma seçiliyoruz.
Sporcu olmak yalnızca fiziksel gücü değil, olgun bir mental sağlığı da gerektiriyor. Motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?
Motivasyonumu korumak zaman zaman zor olabiliyor. Çok zorlandığım dönemlerde ise en büyük destekçilerim ailem ve erkek arkadaşım. Onlar sayesinde zor zamanları daha kolay atlatıyorum.
Ayrıca hiçbir başarılı sporcu salt yeteneğine güvenmez. Antrenmandan beslenmeye kadar disiplinli olmak güçlü bir anahtardır. Peki Elis Özbay’ın bir günü nasıl geçiyor?
Sabahları erken saatlerde antrenmanlarımız oluyor. Artık vücudumu tanıdığım için sabahları midemi yormayan, bana enerji veren yiyecekler tüketiyorum. İki saatlik antrenmandan sonra soğuma yapıp öğlen yemeğine geçiyorum, ikinci antrenmanımıza kadar olan zamanda ya fizyoterapistimizle birlikte tedavide oluyorum ya da odamda dinleniyorum. Bazen dizi, film izliyor, kitap okuyorum. Ardından ikinci antrenmana geçiyorum.
Uluslararası yarışmalara hazırlanırken yol haritanızın temel taşlarını neler oluşturuyor?
Başta beslenme çünkü temel yakıtım o. Yediğim çoğu şeye dikkat ederim. Aynı zamanda hafif kilo sporcusu olduğum için kilomu kontrol etmem gerekiyor. Dinlediğim, izlediğim şeylere de özen gösteriyorum, olumsuz duygulara yer açmamaya çalışıyorum. Boş vakitlerimde sevdiklerimle zaman geçiriyorum.
Spor kariyerinizin yanında bir de üniversite öğrencisisiniz. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Aslında dengelemek her zaman kolay değil. Kış sezonunda okul ön plandayken yaza doğru spor daha ön plana çıkıyor. Ama hem iyi bir sporcu hem de iyi bir öğrenci olmak istediğim için bazı şeylerden kısıp dengelemeye çalışıyorum.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen U23 Dünya Şampiyonası’nı gözlerimiz dolu dolu takip ettik. Siz de madalya töreninde göz yaşlarınızı tutamadınız. Hislerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Yarışın Bulgaristan’da olması benim için özeldi. Çünkü 2018’de ilk milli takım yarışımı yine aynı yerde yapmıştım ve U23 son senemde dünya şampiyonluğumu da orada almak beni duygulandırdı.
Aynı şekilde geçen sene ufak bir farkla dünya ikincisi olup çok üzülmüştüm ve bu sene dünya şampiyonu olduğum için göz yaşlarımı tutamadım. Sevdiklerimin yanımda olması beni daha da duygulandırdı.
Kürek, Türkiye’de son zamanlarda daha popüler bir konumda. Rekabet alanı eskiye göre daha geniş. Süregelen ilgi kulüplere de sirayet ediyor mu?
Yıllardan beri gelen Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti zaten var ama bunun yanında birçok yeni kulübün yarışlara katılmasıyla rekabet daha da arttı denebilir.
Genç yaşınıza sığdırdığınız başarılar göz ardı edilemez. Gelecek hayalleriniz arasında neler var?
İlk hedefim ağustos sonunda Almanya’da yapılacak U23 Avrupa Şampiyonası’nda birincilik almak. İkincisi ise bu yıl eylül ayında Sırbistan’da gerçekleşecek Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan Paris 2024 Olimpiyatları için kota almak. Dünya ve Avrupa şampiyonalarından ülkeme madalya ile dönmek istiyorum.
Röportaj: Ezgi Aydoğanoğlu