Kasım ayında Çanakkale’de metrekareye düşen 240 kilogram yağış, tarihin en yüksek kasım ayı yağışı olarak kayıtlara geçti. Bu yoğun yağışlar, barajlardaki doluluk oranını iki kat artırarak yüzde 70’e ulaşmasını sağladı.
Son günlerde etkili olan sağanak yağışlar, barajlardaki su seviyelerini yükselterek kuraklık endişelerini hafifletti. Prof. Dr. Murat Türkeş, bu yıl sonbahar ve kış aylarının önceki yıllardan farklı olarak daha fazla yağış alacağını belirtti. Ancak hala uzun süreli kar yağışının eksik olduğuna dikkat çekti.
Çanakkale’deki barajlarda ekim başına göre iki kat artış ve yüzde 70 doluluk oranı olduğunu aktaran Türkeş, bu durumun kuraklık sorununu tamamen çözmediğini, ancak geçici bir rahatlama sağladığını vurguladı.
Türkiye’nin büyük bir bölümünde son beş yılda sonbahar ve kış aylarında kuraklığın baskın olduğunu söyleyen Türkeş, bu yılın yaz kuraklığının ardından kasım ayında gelen yağışların olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti.
Ancak uzmanlar, iklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık ve yağışların daha değişken hale geldiğini ve önümüzdeki yıllarda kuraklıkların sıklığının ve şiddetinin artma olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.
Sağanak yağışların denizlerin taşmasına yol açtığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Alçak kıyı kuşaklarında yaşanan fırtına kabarması, özellikle Çanakkale, İzmir ve güney kıyıları için lodos fırtınası ile Güney Marmara ve Karadeniz için karayel ve yıldızdan esen kuvvetli rüzgarların neden olduğu kıyısal su taşkınlarına yol açmıştır.
Prof. Dr. Türkeş, bu tür durumlar için jeoteknik önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekerek, kıyı kentlerinde dalga fırtınasının etkisini azaltmak için denizel ekosistemlere zarar vermeden denizi tahkim etmenin önemine vurgu yaptı.