Minibüs şoförünün ihmalinden dolayı yaşamını yitirdi

Rize-Ardeşen güzergahında yolcu taşımacılığı yapan minibüs şoförü, bir yolcunun inmek istediğini söylemesi üzerine yavaşladı. Minibüsün kapısının sıklıkla açılıp kapanması nedeniyle, yolcu dengesini kaybedip düşerek kafasını sert bir cisme çarptı. Travma sonucu kafa tasında meydana gelen kırıklar nedeniyle, beyin kanamasına bağlı olarak yaşamını yitirdi.

dolmuş3

Ölüm olayına ilişkin yürütülen soruşturma sonucu, minibüs şoförü hakkında “taksirle öldürme” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama sonucu Pazar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, şoförü “asli kusurlu” buldu, ancak takdiri indirim uygulayarak sanığa alt sınırdan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

Sanık avukatı tarafından şoförün kusurlu olmadığı ileri sürülerek yapılan temyiz başvurusu üzerine dava dosyası, Yargıtay’a geldi.

VERİLEN CEZA UYGUN BULUNMADI

Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yaşanan olayda şoförün asli kusurlu olduğuna hükmetti ancak temel cezanın belirlenmesinde Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 61 ile 22’nci maddelerinde yer alan ölçütlerden failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zamanı dikkate alarak, verilen cezanın hakkaniyete uygun olmadığına karar verdi.

Sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilesi gerektiğine işaret edilen bozma kararında, şunlar kaydedildi:

“TCK’nin 3/1’inci maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması bozmayı gerektirmiştir.”

Exit mobile version